10 Ekim 2011 Pazartesi

Half Nelson üzerine..

… Budizm felsefesindeki en önemli kavramlardan biri “değişmeyen tek şey değişimdir” anlayışıdır. Bununla birlikte, yıllardır duyduğumuz “insan yedisinde ne ise, yetmişinde de odur” sözü de var. Bu konu üzerine çok düşündüm.
İnsanların kendileri istemedikleri sürece veya koşullar çok zorlamadığı sürece değişmeleri kolay değil. Hayatımızda pek çok kere, kendimizi “asla yapmam” dediğimiz şeyleri yaparken bulsak da, koşullar bizi yirmi sene önceki halimizden farklı bir şekle soksa da, aslında herkesin özü aynı kalır. Herkesin karakterinin belli bir şekli var ve bunun değişmesi de bir yere kadar mümkün. En azından belli bir yaştan sonrasında bu böyledir. On yaşındaki bir çocuk ile, elli yaşında bir adamın değişme ihtimalleri aynı değildir. Bir tanesi hayatının başında, değişime ve etkilenmeye en açık çağlardan birindedir.
Okuduğum yazıların birinde, çocukluk dönemi, insan hayatındaki önemi açısından ıslak bir çimentoya benzetiliyordu. O çimento kuruduktan sonra üzerindeki izler de katılaşır, şekil vermek zorlaşır. Ama daha zor, daha zahmetlidir. Bir betona şekil vermek için nasıl onu kırmak gerekirse, onun gibi. Ya da bazen tam tersi, değişmek için önce acı çekmek gerekir. O acı, canına tak ettirene kadar, “yeter” dedirtene kadar.. İşte o yeter dedirten an, zaten karar anı, değişimin başlangıcıdır. Aslında bir tür aydınlanmadır.




Half Nelson filmi de zaten değişim üzerine kurulu. Evet aynı zamanda, bir adamın hayatı, öğrencisi ile ilişkisi, o öğrencisinin hayatı üzerine de kurulu ama filmden bana kalan en önemli şey "değişmek veya değişmemek" sorusu oldu. Filmi sevmemin sebebi, her şeyin göründüğü gibi olmadığını, bazen en sefil durumdaki insanın, başka bir insan için kahraman olabileceğini çok güzel anlatması.
***SPOILER***

Film, pek çok Amerikan filminde yer alan "Eskiden kötü durumdaydı, sonra hayatına biri girdi ve tamamen düzeldi. Mutlu son" formülüne bağlı kalmıyor ama gerçekci olayım derken seyredenleri baymamayı başarıyor. Ryan Gosling ve ona eşlik eden genç yetenek Shareeka Epps'in harika oyunculuğunun da filmi katkısı büyük. Neden blmiyorum ama film bir şekilde bana umut verdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder