1 Ekim 2011 Cumartesi

dalalım melankolinin dibine

Birini unutmak mı kötü, unutmak zorunda kalmak mı daha kötü?
Unutmak zorunda bırakılıp unutamamak..
Beklenmedik zamanlarda karşına onu hatırlatan şeyler çıkması.. Üstelik tam da "Ben iyiyim ya, artık onu düşünmüyorum eskisi gibi" derken.
İşte bu ikincisi, hayatın sana kötü bir şakası gibidir. Hatta kötü bir şakadan da öte, yarana bıçak sokulması gibi..

Beraberken bir şeyler paylaşıp mutlu olduğun insanlardan gün gelip ayrılmak veya onları unutmak zorunda kalmak bana çok trajik geliyor. İlişkinin türü değişse bile hayatımda kalmaya devam etsinler istiyorum. N’olucak sanki, biri gider diğeri gelir? I-ıh, öyle olmuyor işte çünkü herkesin yeri ayrı. Bak Before Sunset’teki Celine ne demiş?

Hislerimi özetleyen bir başka şey:


Şimdilik bu kadar yeter, üstüne başka bir şey eklemeye gerek yok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder